CHP kartal İlçe Başkanı muammer Çelebi, basınla kahvaltıda buluştu. ak Parti Kartal İlçe Başkanı gürkan Akyol’un açıklamalarına yönelik cevaplar veren Çelebi, Siyasetten beslenmek demek vahim bir kelime. O zaman siyasetten beslendiğime dair varsa elinde bir şey deklare edersin bizde utanırız. Şunu ben soruyorum sevgili mevkidaşıma, sen siyasetten beslenmek için mi işinden ayrıldın siyasete girdin? Ne ile besleniyordun o zaman? Profesyonel yöneticiydin? İşini bıraktın geldin ilçe başkanlığı yapıyorsun. Ne kadar güzel ve kutsal bir iş yapıyorsun. Peki, siyasetten beslenmek için mi geldin? Çünkü sen siyasette yoktun be dostum bugüne kadar” dedi.
“İktidarlık yolumuza devam edeceğiz”
Yerel seçimlerde Kartal Belediyesi’ni tek alacaklarını ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazanacaklarını söyleyen Çelebi, “Şundan emin olun ki biz Kartal’ı tekrar aynen bugün ki gibi nasıl iktidarsak iktidarlık yolumuza devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bununla birlikte İstanbul’da da birçok ilçe ile ilgili ciddi iddialarımız var. İktidar olduğumuz 14 belediye sayesinde bununla birlikte büyükşehri de alacağız, bu kesin. Biz büyükşehrin İstanbul’da her ilçeye aynı noktada dokunduğunu düşünmüyoruz. Cumhuriyet Halk Partili olan ilçelere üvey evlat muamelesi yaparak, büyükşehir belediye başkanının göreve geldiği zaman sarf ettiği sözler tabi ki kabul edilebilir değil. Ben en çok oy aldığım yere hizmet götüreceğim demiş olması, bu vahim bir açıklamaydı. Biz bunu üzüntüyle karşıladık. Çünkü büyükşehir belediye başkanı hepimizin başkanı, bir siyasi partiden seçilmiş olabilir. Herhangi bir siyasi partide de olabilir, bu doğaldır. Kurumlar devletin kurumudur. Kişilerin, partilerin kurumu değildir. Kartal Belediyesi’de Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir kurumudur. Bu tür ayrışmaların yapılması doğru ve kabul edilebilir değil. Ben gittiğim birçok yerde partili olmayan özellikle AK Partili olan yurttaşlarımızın birçoğu Kartal’da eşit muamele davranışını iki dönemdir bunu yaşıyoruz. Evet, biz CHP’li değiliz, oy vermiyoruz. Belediye yönetimi herkese eşit davrandığı için bundan memnunuz ve mutluyuz diyorlar. Bunu Türkiye’nin tamamına yaymak lazım. Bir ayrıştırma var mı? Var. Bunu artık terk etmemiz lazım. Devlet kurumları içerisinde herkesin yeri olmalı, kimse kendini öteki gibi görmemeli. Bizim iddiamız bu, biz büyükşehri aldığımız zaman sen şu partidensin değil kim liyakate dayalı iyi yönetiyorsa o kişinin o makamda olması esastır” dedi.
“Ne ile besleniyordun o zaman? Profesyonel yöneticiydin?”
AK Parti Kartal İlçe Başkanı Gürkan Akyol’un “Kendisi siyasetten beslendiği için bunu söylemiştir” şeklindeki açıklamasına cevap veren Çelebi, “Geçen siyasi partiden bir ilçe başkanının basın açıklamasında talihsiz konuşmalarını, siyasi etikle örtüşmeyen konuşmalarını ben hicapla karşıladım. Doğru değildi, ki ülkeyi yöneten bir siyasi parti bu, 16 yıldır ülkeyi yönetiyor. Partiyi temsil eden hatta partili cumhurbaşkanını temsil eden bir arkadaşımızın bu tür konuşması, mevkidaşına sarf ettiği siyasi üsluba yakışmayan deyim ben. Çünkü kelimeleri kullanırken çok dikkatli davranmak zorundayız. Siyasetçiler Kartal’da siyasete hem yön veren hem de Kartal halkını temsil niteliğinde sorumluluğumuz olan insanlarız. Öyle kendi ikbalimiz için siyaset yapan insanlar değiliz. Bunun için üslubumuza ve söylemimize dikkat etmeliyiz. Benimle ilgili orada sarf ettiği alçakça bir söz ifadesi bir kere siyasi bir kişinin kabul edilebilir bir söz değil. Bunun için ben bu sözü kendisine iade ediyorum. Ben örgüt toplantısında aslında çok önemli değil mevkidaşım yerine meslektaşım demişim. Meslektaşım olmadığını bende biliyorum, bütün Kartal’da biliyor. Bunu başka bir yere oturtmanın bir mantığını anlayamadım. Bu hakikaten siyasi değerlerle örtüşmeyen şeyler. O atmosferde mevkidaşım yerine meslektaşım demişimdir. Bu aşağılayıcı bir laf değildir. Sayın başkan orada yanında oturan iki arkadaşın birisi benim meslektaşım. AK Parti’de belediye meclis üyesi, biri de daha önce İBB meclis üyesi ve encümen üyesi bunlarda iş insanı. Bunların siyaset yapmaması mı gerekiyor, ben bunu anlamıyorum. Siyasetten besleniyor lafı çok çirkin bir laf. AK Parti içerisinde o kadar güzide insanlar var ki hem iş adamı hem siyaset yapıyor. Peki senin bu partiye mensup olan bu arkadaşlar siyasetten mi besleniyor? Ben 11 aydır ilçe başkanıyım. Benim AK Parti içerisinde birçok dostlarım vardır. Beni herkeste tanır, benim siyasetten beslenmediğimi AK Parti içerisinde beni tanıyan herkes bilir. Ben Mehmet Köse döneminde o zamanlardan beri Kartal’da hatta o dönemde Kartal’da en büyük birkaç inşaat firmasından birinin sahibiydim. Ticari anlamda benim siyasetle işim olmadığımı çok iyi bilirler. Hiçbir devlet kurumunda, hiçbir belediyede bir liralık dosya dahi vermemişimdir, bir liralık iş bile yapmamışımdır. Siyasetten beslenmek demek vahim bir kelime. O zaman siyasetten beslendiğime dair varsa elinde bir şey deklare edersin bizde utanırız. Şunu ben soruyorum sevgili mevkidaşıma, sen siyasetten beslenmek için mi işinden ayrıldın siyasete girdin? Ne ile besleniyordun o zaman? Profesyonel yöneticiydin? İşini bıraktın geldin ilçe başkanlığı yapıyorsun. Ne kadar güzel ve kutsal bir iş yapıyorsun. Peki, siyasetten beslenmek için mi geldin? Çünkü sen siyasette yoktun be dostum bugüne kadar. İlçe başkanlığı ve yönetimsel anlamda elbette ki partinin içinde düşüncesi vardır, ideolojisi vardır. Ben asla öyle düşünmüyorum. Gönül verdiği için siyaset yapmaya gelmiştir” dedi.
“Bu bir duyum değil”
Akyol’un Kartal Belediyesi’nde bin kişiyi işten çıkaracağı söylemlerine açıklık getirerek SoğanlıK’ta bir sivil toplum kuruluşunda bu açıklamayı yaptığını söyleyen Çelebi, “Bugün ilçe başkanlığı noktasında bugün bu görevi yapıyorsa hepimizin işi gerçekten zor. Gönül verdiğimiz için geliyoruz, siyaset yapıyoruz. Yoksa kimsenin işiyle, aşıyla derdimiz olmaz. Bununla ilçe başkanının işi olmayacağına da ben eminim. Böyle bir yaftayı da hiç kimseye vurmam, yapmam. Çünkü o gün resim verdiğin iki arkadaş da iş insanıydı. İnsanlara bunu söylerken herkese bu yaftayı vuruyorsun. Peki bunlar siyasetten beslendikleri için mi geliyorlar. Ben kişisel olaya girmem, siyasette kişiselliğe yer yoktur. Siyaseti kişiselleştirmeyeceksiniz. Benim söylediğim laf sizi rahatsız ettiyse beni ararsınız. Sayın başkan benimle ilgili böyle bir iddiada bulunmuşsunuz bu iddiayı ya ispatlayın yada ben nerede konuşmuşum dersiniz. Ben ispatlayamazsam, bununla ilgili size söyleyecek lafım yoksa o zaman elbette ki beni bundan dolayı siyasi etiğe, söyleme aykırı davranmamdan dolayı size böyle bir yaftada bulunduğum için tabi ki beni suçlarsınız. Bu değerler içine davet edersiniz, kendi siyasi değerlendirmenizi de yaparsınız. Evet arkadaşlar bu bir duyum değil. Soğanlık’ta bir sivil toplum kuruluşunda sayın başkan bu konuşmayı yapmış. Bu konuşmayı bana söyleyen kişi de o sivil toplum kuruluşu içinde yönetimden iki arkadaş. Sayın başkan böyle böyle bu konuşmayı yaptı. İşçi alımıyla ilgili bende dedim zannetmiyorum böyle bir şey olacağını hayır dedi bunu bizim içimizde söyledi.
Sayın başkan kendisi bilir hangi sivil toplum kuruluşuna gittiğini kendisi net bir şekilde bilir. Bu konuda hayır ben böyle bir şey demedim diyorsa biz her zaman bu tür değerlere önem veririz. Bir şey ifşa etmeden önce düşünürüz ama sayın başkan kimdir bu, necidir, hangisidir derse o noktada kendisi ve yönetimi ararsa söylerim. Şu sivil toplum kuruluşunda bu konuşmayı yapmışsınız, bana söyleyen kişilerde şu kişilerdir söylerim. Asla insanların aşıyla, işiyle uğraşmam. Hayatım boyunca da uğraşmadım. Hayatım boyunca da kimseye bu tür yakıştırmalar, bu tür alçakça söylemlerde bulunmadım. Sayın başkanın kendi ifadesi, benim söylemimin alçakça olduğunu söylüyor. Ben asla mevkidaşıma hiçbir şeyi yakıştırmam. Ama mevkidaşımın bu söylemlerini kabul edecek biri de değilim. Çünkü kabul edecek en son insanım. Ben ilçe başkanı olduğum süre içerisinde konuştuğum her kelimeye dikkat ederim. Benim o söylemim bir algı yaratmak için değildi. Ben o söylemi teyit etmeden de söylemezdim. Teyit ettim çünkü bu gerçekten vahim bir durum. Talihsiz bir söylemdir belki o anda başka bir şey söylemek istedi. Bana söyleyen arkadaşın ben samimiyetine, dürüstlüğüne inanmış biri olduğum için orada dedim ki insanların aşı, işi üzerinde siyaset yapmayalım doğru değil.
Sayın başkan 2600 diyor ama Kartal Belediyesi’nde 2200 çalışan var. Bunlar hangi partilidir, ideolojisi nedir beni hiç ilgilendirmiyor. Her renkten ve her ideolojiden de insan çalışıyor. Orası Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurumudur. Ben hiçbir zaman siyasette kendime ikbal yaratmak için gelmedim. Gelmiş olsaydım bugün belediye başkanlığına veya başka bir yere adaylığımı koyardım. Ben sadece bir gönüldaşlık içerisinde yıllardır bu partideyim. 35 yıldır Kartal’dayım. 20 küsür yıldır iş insanıyım. Biz kimseyi ötekileştirmeyiz. Ben bu kültürle yetiştim. Siyasete de bu gözle bakıyorum asla başka bir gözle bakmıyorum. Benim için bütün ilçe başkanları değerlidir. Hakikaten kutsal görevler yapıyoruz. Beklenti içinde olmadan, kendi ikballerimizi düşünmeden halkın beklentilerine karşılık verebilir ölçüde ideolojik yelpaze içerisinde siyaset yapmaya çalışıyoruz. Kimilerine göre doğrudur, yanlıştır olabilir. Siyasette herkesi memnun etmeniz mümkün değildir” dedi.
KARTAL BELEDİYESİ TANITIM YAPAMIYOR
Kartal Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Muammer ÇELEBİ, Kartal belediyesinin halkın yararına olan kalıcı ve yararlı hizmetleri gerçekleştirdiğini hatırlattı ve “Kartal belediyemiz gerçekten çok büyük kalıcı ve yararlı belediye hizmetlerini gerçekleştiriyor. Ne var ki Kartal belediyemiz hizmetlerinin tanıtımınI tam yapamıyor .Mesela şu anda kartal belediyemizin 17 çocuk Kreşi var.Bu arada Kartal da HALKLA BULUŞMA GÜNLERİ YAPMAYA BAŞLAYACAĞIZ. Halkımızla buluşacağız ve sorunları birlikte tespit ederek çözümlerini sağlayacağız” diye konuştu.