Gazetemiz ilkeli doğru bir habercilik anlayışı ile olayı araştırdı ve bakın nasıl bilgiler elde etti. Işık’ın en yakın arkadaşı aile dostu olan hastalık ve sonrasında hep yanında olan arkadaşı Erkan Konağ ile tüm detayları içtenlikle gazetemize anlattı.
Konağ hala arkadaşının öldüğünü kabullenememiş gibiydi. Röportaj başladığında kelimeler boğazına düğümleniyor olayları ve süreci buğulu bir sesle anlatmaya başladı..
İlk sözü ise Başkan Altınok Öz için geldi.. ‘Allah başkandan razı olsun dedi..’
Çünkü bir gazete Belediye başkanı parasını vermediği Kan kanseri Işık hayatını kaybetti diye yazmıştı..
Ama işin aslı öyle değil dedi Konağ..
Ve geçen süresi anlatmaya başladı...
İlk sorumuz ise bu hastalığa nasıl yakalandığı ile oldu..?
Ve Konağ ağlamaklı bir sesle anlatmaya başladı...
Yaklaşık bir yıl önce vücudunda ve dizlerinde oluşan bir kaç morluğu doktora göstermek için gitmesiyle başladı... Doktor bir takım testlerin yapılması için kendisini Eğitim ve araştırma hastanesine yönlerdirmiş.. Bir Cuma günü telefonum çaldı arayan arkadaşım Ayhan’dı.. Kartal’da araştırma hastanesinde olduğunu ve acil serviste müşahade odasında olduğunu müsaitsem gelmemi istedi..
Kendisine tetkikler yapılmış ve o acı gerçek söylenmişti... Yapılan tüm tahlillerde kanser olduğu olduğu ortaya çıkmıştı... En yakın arkadaşım bana ağlamaklı gözlerle baktı ve.....
Abi ben Kan kanseriyim diye ağlayarak boynuma sarıldı... Onun için dünyanın sonu gelmiş gibiydi.. Aynı durum ise benim için de geçerliydi.. Kanserdi en yakın arkadaşım can yoldayım Işık kanserdi... ‘Allahım onu anı unutamam’...
Altınok Öz hastaneye ziyarete gitti mi ?
Evet başkan Öz bir kaç kez hastaneye geldi.. Fakat Işık’ın enfeksiyon kapabilir diye ziyaretçi kim olursa olsun kabul görmüyordu.. Ama Ayhan, Altınok başkan maske taktığı halde onun sesini duymuş onu tanımış ve çok mutlu olmuştu.. Sevinçten göz yaşlarına hakim olamamıştı.. Öyle anlattı bana ben de çok duygulandım... Çünkü Başkan kendi çalışanına sahip çıkmıştı ve ne olursa olsun yanındaydı Ayhan’ın.. Ama başkana böyle bir iftira niteliğinde ki iddialara çok üzüldüm çünkü hiç birinin aslı astarı yoktu...
Siz tüm süreçte hep yanında mıydınız ?
Evet hep yanındaydım can yoldaşımın.. Benim arkadaşım değil kardeşimdi... 10 Kasım’da doğum günüydü.. 29 yaşındaydı... Ağlamaklı bir ses tonuyla, ‘Biz onun son doğum gününü hastanede kutladık’ dedi..
Sizce bu başkanla ilgili iddialar neden ortaya atıldı?
Sanki kelimeler boğazına düğümlenmişti.. Bilmiyorum dedi.. Ben Ayhan’ın hastalandığı ilk andan toprağa veriliş anına kadar hep yanındaydım.. Yapılan ve söylenenler çok çirkin şeyler.. Hepsi başkan Altınok Öz’e atılmış bir iftira.. Geçen süreçte haberi yazan arkadaşları hiç görmedim.. Kim yada kimler bu haberi böyle yazdırdı bilemiyorum.. Yukarıda Allah var.. Hepsi yalan hepsi iftira...
Bu yazıyı yazanlar Işık’a o süreçte hiç geçmiş olsuna geldiler mi?
Bir an durdu Erkan... İyice düşündü sanki her şey tekrardan gözlerinin önünden geçiyordu bir film izler gibi öyle baktı bir kaç dakika.. ‘Hayır kimse gelmedi. Sendikadan bir tek Erol biliyordu o da hastalığın 3. Ayında öğrendi.. O da tesadüf oldu.. Biz Park Ve Bahçeler Müdürlüğü çalışanları olarak kendi aramızda bir miktar para topladık... Ayhan’ı kırmadan incitmeden bu parayı kendisine taktim ettik. Çok mutlu oldu..
Sendika bu sürecin neresinde sizce sınıfta kaldı..?
Bizim aramızda yardım toplamamız. Duyuldu.. Sendika sekreteri bunun üzerine hemen harekete geçti.. Davetiye bastırıp Ataköy Kadıköy ve Kartal ilçelerimizde dağıttılar.. Bu davetiyelerden de toplam 8100 tl para toplanmış.. Hatta rahmetli bunu duyuna çok sinirlendi sendikaya.. ‘düne kadar neredeydiniz şimdi de iş yapmış görünmek için bunu yaptınız diye serzenişte bulunmuş ve çok üzülmüştü..
Peki sendikanın topladığı para ne oldu?
O para toplanarak gelen Ayhan’a teslim edildi. Ama Ayhan o paraya bakmadan dolabın üzerine koydu.. Çünkü Ayhan’a ziyaretçi yasağı vardı.. Parayı getirenler şifalar dileyip gittiler.. Ayhan’ın bakmadığı parayı ben de alıp Ayhan’ın ailesine verdim..
Rahmetli Işık, sigortalı bir belediye çalışanı olarak mı hastanede tedavi görüyordu yoksa ortaya atılan iddialar gibi işten mi çıkarılmıştı..?
Evet, sigortalı olarak çalışan bir belediye personeliydi... Her yıl yapılan ihaleyi kazanan taşorön firma ile yeniden çalışanlar arasına işe giriş çıkış yapılır.. Yeni giriş için de evrakları Ali Çevik hastaneye getirdi. Diğer tüm alacakları da ödenmişti bu arada. Onlar için de imzası gerekiyordu Ayhan’ın.. Bende bu evrakları Ayhan’a imzalatıp geri verdim.. Her yerde yanlışlık olabilir.. Ama olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek te nasıl bir olgu anlayamadım. Rahmetli Ayhan’ın kendi kafasında planları vardı.. Ayhan her şeyi ulu orta konuşulmasından hoşlanmazdı..
Tüm Hastane masraflarını Devlet karşılıyordu.. Hastane ilk etapta Ayhan’ın ailesinden 20 kişilik bir ilik taraması için liste aldı.... Tüm umutlar artık bu listeye ve listedeki kişilerden gelecek olan haberlere bağlı idi... Ve beklenen müjdeli haber geldi.. Herkez sevinçten çılgına dönmüştü. Çünkü Ayhan’ın kız kardeşinin iliği %50 uyumlu çıkmıştı. Fakat bu kez de bu naklin yapılacağı hastane aranmaya başladı.. Bu iş için en uygun hastanenin Acıbadem hastanesi olduğu söylendi.. Bunu için acilen hastane ile iletişime geçilip ameliyat için ne gerekli olduğu soruldu..
200 bin tl gibi bir rakam çıktı karşımıza. Bu aile için çok büyük bir rakamdı . Bende bunu hemen belediye başkanımıza ilettim.. Kendisinin bana sarf ettiği sözler halan kulaklarımda çınlar.. ‘Ne lazımsa yapılsın.. Fatura bizzat bana yani ismime kesilsin dedi’ Sağ olsun başkanımız tüm yüreklere su serpmişti.. Mutluluktan ağladım o an... Şimdi tek sorun kalmıştı.. Devlet masrafları karşılıyordu fakat ilk etapta aileden 20 kişilik listenin taranmasının bitmesine ve 90 gün vardı.
Ve nakil için %100 ilik bulunulduğu takdirde nakilin yapılacağı ve eğer %100’ü bulunamazsa kardeşinin %50’lik iliğin alınıp nakil yapışacağını öğrendik hastaneden... Netice itibarı ile Ayhan için donör bulundu ama çok geç kalınmıştı.. Ayhan artık aramızda yoktu ve bizim için tam bir yıkım olmuştu.
Başkan Öz’den Allah her zaman razı olsun.. Benim aile ile belediye arasında bir köprü olmamı istedi. Rahmetli olmadan önce de hastane odasının değişiminden tutun tüm süreçte hep yanımızda oldu hep maddi manevi destek verdi.. Asla hakkını ödeyemeyiz. Çünkü birde bu işin öbür dünyası var...
Ayhan’ın Kartal Belediyesinden yada ona bağlı şirketinden alacağı kaldı mı ?
Rahmetli ölmeden önce kendisi ile hep dertleştik. Bana çalıştığı şirketten sadece kıdem tazminatı olduğunu ve alacağı bu para ile de kız kardeşinin eğitim giderleri için kullanmak istediğini ve aldığı takdirde asla o para dokunmayacağını söyledi... Bende bu durumu Başkan Öz’e ilettim.. O da hemen başkan yardımcısı Gülcemal başkana gereken talimatı verdi.. Ve Ayhan’ın kıdem tazminatı aynı gün hesabına yatırıldı. O süreçte tüm evrak işlerini ben takip ettim.. Yani benim bildiğim kadarıyla çalıştığı şirkette Başkan Öz’ün talimatıyla tüm alacaklarını aldığı yönünde.. Ve ben buna şahidim. Tüm banka dekontları ve yazışmalardan birer örnek bende var.. İstenirse göstere bilirim.
Peki hiç belediye ilgilenmiyor, aramıyorlar gibi bir sitem duydunuz mu?
Belediye hem zaman ve tüm süreçte yanımızda oldu.. Kimse kimseyi kandırmasın.. Ve kimse kimseye çamur atmasın..
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı ?
Artık gözleri kan çanağı olmuştu can dostunun.. ‘O benim kardeşim canım her şeyim.. Mekanı cennet olsun o unutulmaz bir dost ve arkadaştı.. Bana son kez söyle bir şey dedi..
Çok yorgundu ve gözleri dolmuştu.. Ağızındaki maske konuşmasına engel oluyordu. Kısık bir sesle.. Erkan başkanıma çok selam söyle.. Her şekilde yanımda olduğu için çok teşekkür ederim dedi yutkunarak.. Ağlıyordu.. Onu öyle görünce ben de daha fazla kendimi tutamadım.. ağladım sarıldık son kez birbirimize.. Bu arada unutmadan şunu söylemek isterim.. Belediyemizin tüm çalışanlarına ve Meclis üyelerimizden Gökhan Yüksel’e ayrıca tüm destekleri için çok teşekkür ederim.. Tüm aile ve yakınları olarak herkezden allah razı olsun..’
Güne doğuş özel röportaj