Kayı İnşaat işcileri iki yıldır maaşlarını alamadıkları için Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’a gelip şirket sahibi Coşkun Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulunmuşlardı. Seslerini duyurmaya çalışan işçiler, dün bir kez daha İstanbul'a gelerek basın açıklaması gerçekleştirmiş ve taleplerini dile getirmişti. Üç aydır adım adım konkordato sürecini takip eden işçiler dün Kadıköy'de yapılan basın açıklamasında, 14 Nisan çarşamba günü Ankara’da Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ile görüştüklerini açıklamışlardı. EMEĞİNİN ÖNÜNE HİÇBİR BANKANINİPOTEĞİ GEÇEMEZBugün ise İstanbul Anadolu Adalet Sarayı önünde toplanan Kayı işçileri; devlet yetkililerine seslenerek, İflas ve konkordato durumunda bankalardan önce işçilerin önceliğinin olması gerektiğini vurgulayarak emekçinin emeğinin önüne hiçbir bankanın ipoteğinin geçemeyeceği söylendi.VALİLİĞİN KARARINI KABUL ETMİYORUZAyrıca, valiliğin koronavirüs tedbirleri gerekçesi ile 1 ay süreyle tüm açık alanlarda eylem, basın açıklaması ve gösteri yürüyüşlerini yasaklaması kararını kabul etmediklerini belirtten işçiler alınan kararın keyfi olduğunu söylediler.İşçiler adına söz alan İnşaat-SEN temsilcisi Nurseli Gözüaçık'ın okuduğu basın açıklamasının tamamı şu şekilde:"Bugün, İnşaat-Sen Kayı İnşaat işçileri olarak Kartal Adliyesi'nde konkordato davası öncesinde açıklamamızı gerçekleştirdik. Polis, pandemiyi bahane ederek açıklamımızı yapmamızı engellemeye çalıştı. Valilik kararına göre bir ay boyunca eylemler, basın açıklamaları yapılamayacakmış. İşçiler her sabah tıklım tıklım toplu ulaşım araçlarıyla işlerine gidiyorlar. Fabrikalarda, atölyelerde, şantiyelerde işçiler burun buruna çalışıyor. Bu kararlar bir tek işçiler haklarını ararken,biz fikirlerimizi açıklarken mi işliyor. Kayı inşaat işçileri, bu ülkenin emekçileri bu meydanlara çıkmadan önce; bu ülkenin valileri, yetkilileri, bakanları neredeydi? İşçiler alın terinin karşılığını bile alamıyor. Bunlara karşı hiçbir yasa yok. Valiliğin eylemleri, basın açıklamalarını yasaklama kararı tamamen keyfidir. Siz önce genelgenizde yazan maddelere uyun. Marketler 10:00’da açıklacakmış. Hangi market buna uyuyor? A 101 işçileri sabahın köründe, o mağazaları açmaya çağrılıyor. Bu A 101, Şok Marketleri, İstanbul’da değil mi? Genelgelerinizin maddelerini önce işçilerin yararına uygulayacaksınız. Basın açıklamamız valilik kararı ile yasaklanmıştır diye bir işleyişi kabul etmiyoruz, bundan sonra da kabul etmeyeceğiz. 1 ay boyunca İstanbul’da eylemler yaptık. Haklarımızı alana kadar mücadele edeceğiz dedik. Şirket konkordato ilan etti. Bugün dava ile ya iflas kararı ya da konkordatoya devam kararı çıkacak. Ama biz sadece hukuk yolu ile bu sorunun çözülemeyeceğini biliyoruz. Çünkü hukuk, mala mülke ipotek koyan bankaları koruyor. Hukuk, diğer sermaye gruplarını koruyor. Kayı İnşaat patronu Coşkun Yılmaz, işçilerin hak edişlerini ödemeyip, gidip o paralarla Gaziantep Şehir Hastanesi’ne yatırım yaparken bu bakanlıklar neredeydi? Ticari faaliyetleri adım adım izliyorsunuz. İşçiler Cezayir’de iken grev yaparken de bunu gördünüz. Çözeceğiz dediniz, tek bir adım bile atmadınız. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran Dışişleri komisyonunda söz verdi, bu tutanaklara geçti. Hem de geçtiğimiz Çarşamba günü heyetimizle yaptığımız görüşmede, bu sorunu çözeceklerinin sözünü verdi. Biz artık söz istemiyoruz, somut adım istiyoruz. Bankalar bir adım geriye çekilecek. Karar ne olursa olsun, biz haklarımızın peşinde olacağız. İşçilerin alın terinin önüne hiçbir bankanın ipoteği geçemez
Çözüm bellidir; bunun için yasa yapılmalıdır. İflasta da konkordatoda da ilk önce işçi alacakları ödenecek diyeceksiniz. İşçilerin alın terinin önüne hiçbir bankanın ipoteği konamaz. Siz bu yasayı çıkarmakla mükellefsiniz. Siz o yasayı, tüm işçi sınıfı için çıkaracaksınız. Şirketleri, bankaları, sermaye gruplarını koruma devri kapanacak. İşçiler emek veriyorsa, haklarını da son damlasına kadar alacaklar. Biz sonuna kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Kimse sanmasın ki, işçiler evlerine dönecekler, bir süre sonra da bu konu kapanacak. Bugün HDP Milletvekili Serpil Kemalbay, LİMTER-İŞ, ESP, Dostlu ve Dayanışma Derneği eylemimize gelerek direnişimize destek verdiler. İşçiler haklarını alana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Kayı işçisi kazanacak. "DEVLET YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMİYOR
Çözüm bellidir; bunun için yasa yapılmalıdır. İflasta da konkordatoda da ilk önce işçi alacakları ödenecek diyeceksiniz. İşçilerin alın terinin önüne hiçbir bankanın ipoteği konamaz. Siz bu yasayı çıkarmakla mükellefsiniz. Siz o yasayı, tüm işçi sınıfı için çıkaracaksınız. Şirketleri, bankaları, sermaye gruplarını koruma devri kapanacak. İşçiler emek veriyorsa, haklarını da son damlasına kadar alacaklar. Biz sonuna kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Kimse sanmasın ki, işçiler evlerine dönecekler, bir süre sonra da bu konu kapanacak. Bugün HDP Milletvekili Serpil Kemalbay, LİMTER-İŞ, ESP, Dostlu ve Dayanışma Derneği eylemimize gelerek direnişimize destek verdiler. İşçiler haklarını alana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Kayı işçisi kazanacak. "DEVLET YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMİYOR
Kayı işçilerine desteğe gelen HDP İzmir milletvekili Serpil Kemalbay, devletin iş yasalarının olduğunu, devlet ve Çalışma Bakanlığı'nın yükümlülükleri olduğunu ancak bunları yerine getirmediğini vurgulayarak; Ne dışarda Dışişleri Bakanlığı ne de içerde Çalışma Bakanlığı'nın işçilerin haklarını savunmadığı ve korumadığını ifade etti.
Kayı İnşaat işçileri, yapılan basın açıklamasının ardından saat 14.00’te 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülecek olan konkordato davasında tek haklı taraf olarak bulunacak.