“BENİ AĞABEYİMLE TEHDİT ETTİ”
Sıklıkla ağabeyinin öldürüleceği yönünde tehdit edildiğini öne süren Deniz S., “Israr edince beni bıraktı. Beni bırakırken 'Eğer kimseye söylersen ağabeyinden olursun' diyerek tehdit etti. Tekrar beni aramaya başladı; sürekli kimseye söyleyip söylemediğimi soruyordu. Bana inanmadı. Söyleyeceğim diye korktu. Sonra Pendik’te marketin önünde buluşmaya karar verdik. Arabaya bindim. Kapılar kilitledi. Beni kaçırdı. Bir eve getirdi. Ev boştu. Kimse yoktu. Evin kapısı kilitliydi. Ben kurtulmak için ablamı aradım. Telefonumu kırdı. Benim evden çıkmamam için kapıları ve pencereleri de kilitledi. Bana ‘senden de vazgeçmeyeceğim. Karımdan da vazgeçmeyeceğim’ dedi. Bana ‘sen benim oldun’ diyordu. Sürekli dövmeleri, içmeleri devam ediyordu. Ben de sinirlendim. Jilet ile kendi kollarımı kestim. Yine beni ağabeyimle tehdit edip, bir şey dersen ağabeyinden olursun diyordu. Ben hastalandım. Bayılmışım. Verem tedavisi geçirdiğim için hastaneye gitmem gerektiğini söyledim” diye konuştu.
“HAPİSTEKİ DÖRT DUVAR BANA O’NU HATIRLATIYOR”
Yaptıklarına pişman olduğunu anlatan Deniz S., “Zonguldak’tan araçla İstanbul’a gittik. Zorla beni marketlere hırsızlığa götürdü. Tehditlere devam etti. Çaldığımız mallara ilişkin delil bırakmam, ya da göstermem halinde 'sen düşün' dedi. Çaldığımız malları bir büfeye satıyordu. Aldığı parayla alkol ile ot alıyordu. En on yılbaşından 2 gün sonra beni Zonguldak’a annemin evine götürdü. Bizim evde 2-3 akşam kaldı. Ailem maktulün beni isteğimle kaçtığımı zannediyordu. Aileme o yüzden hiçbir şey anlatamadım. Beni hasta diye İstanbul’a benim için para bulmaya gitti. Aradan bir hafta geçti. Tekrar beni almaya geldi. O sıra da annem müdahale etti, 2-3 gün sonra gidersiniz dedi. Üç gün sonra tekrar döndü. O sırada da sürekli gidelim diyordu. Bende gece 12 arabasına binelim dedim. O sürekli akşam 18 arabasına binelim diyordu. O esnada olay gerçekleşti. Tartıştık. Bekle dedim üstümü değiştireyim dedim. O sırada da mutfaktan bıçağı aldım. Yapıp yapmamakta kararsız kaldım. Bıçağı kazağımın içinde tutuyordum. Büyük ekmek bıçağıydı. Bir anda bıçağı sokunca yere yığıldı. Şokun etkisiyle nasıl yaptım bilmiyorum. Yaptığıma bin pişmanım. Hala bitirdi. Hala da bitirmekle devam etmiyor. O dört duvar bana Mustafa Özdemir’i hatırlatıyor. Hayatımın hiç bir anında da gitmeyecek” diye konuştu. Duruşmada hayatını kaybeden Mustafa Özdemir’in eşi Songül, annesi Döndü, babası Birol ve ablası Meryem’in de ifadelerine başvuruldu. Ölen Özdemir’in ailesi ise olay nedeniyle tutuklu sanık ve ailesinden şikayetçi oldu. Tanıkların da dinlendiği duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi. OLAY 15 Ocak 2016 tarihinde Karaelmas Mahallesi Fındıksuyu Sokak’ta meydana gelen olayda kendisini zorla İstanbul’a götürmek istediğini iddia ettiği Mustafa Özdemir’i bıçaklayarak öldürdüğü öne sürülen Deniz S., olaydan sonra Karaelmas Polis Merkezi’ne teslim olmuştu. Olaydan sonra Deniz S., tutuklanarak cezaevine konulmuştu.