CHP Genel Başkan Yardımcısı engin altay referandum sürecini değerlendirerek, AKP’nin şantajla Meclis’ten geçirdiği Başkanlık teklifini, terör tehdidiyle halktan da geçirmeye çalıştığını söyledi. “Hayır” çalışması yürütenlere yönelik baskılara dikkat çeken Altay, “Hayır diyen herkesi terörist ilan edecekseniz referanduma ne gerek vardı” diye sordu
CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay İstanbul İl Başkanlığı’nda basın açıklaması yaparak gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Referandum sürecine ve AKP’nin tavrına dair konuşan Altay, AKP’nin evetçiler ile hayırcıları kutuplaştırmaya çalıştığını belirterek
“Engin Altay “AKP’nin sayın genel başkanı ve parti yöneticilerinin referandum süreciyle ilgili ısrarla ve inatla Türkiye’yi kamplaşma ortamına bir evetçiler-hayırcılar kutuplaşmasına çekmek için gösterdikleri gayreti, hırçınlığı anlamak mümkün değil. Biz ayrışma, kamplaşma ve kutuplaşmanın sadece terör örgütlerinin işine yarayacağını düşünüyoruz. Bu bakımdan bu referandumun siyasi partilerin meselesi değil artık son kararı verecek olan milletimizin takdiri çerçevesinde sonuçlandırılmasını arzu ediyoruz. Bu arzumuzla elbette TBMM’de yaşananları gördüğümüz vakit sayın başbakanın, sayın genel başkanımızla ilgili ‘Millete bir dayatma yapıyor’ açıklamasını garipsediğimi belirtmek isterim” dedi.
“Milletin terör şantajına boyun eğeceğini sanmıyorum”
Başkanlık teklifinin Meclis’ten erken seçim şantajıyla geçirildiğini belirten Altay, halktan da terör şantajıyla geçirilmeye çalışıldığını söyleyerek
“Herkes biliyor ki bu anayasa Sarayda yazılmıştır. Yine gerek Bahçeli’den gerekse kimi AKP yöneticilerinin sayın milletvekillerimize yönelik olarak bir erken seçim şantajıyla TBMM’ye dayatılarak geçirildiği de hepimizin malumu. Şimdi TBMM’den erken seçim şantajıyla geçirilen anayasa milletimize de bir terör şantajı yapılarak milletin onayından geçirilmek isteniyor. Bunu ahlaki bulmuyoruz. Bunu etik bulmuyoruz. Bunu bu ülkenin geleceğine yönelik çok sakıncalı ve bu ülkenin çıkarlarının çok aleyhinde bir tutum olarak görüyoruz. Meclisten erken seçim şantajıyla bu anayasayı geçirmiş olabilirsiniz ama bu milletin terör şantajına boyun eğeceğini sanmıyorum” dedi.
“Saldırılar AKP tarafından mı kontrol ediliyor?”
Seçim döneminde terör saldırılarının arttığını belirten Altay,
“Tabi akla şu da geliyor. Bu terör ne menem şeydir ki tıpkı 7 Haziran ile 1 Kasım’da olduğu gibi birden bire hortlayan ve sonra birden kesilebilen, sonra şimdilerde yeniden hortlayan bu terör saldırılarının AKP tarafından mı kontrol edildiği sorusunu akla getiriyor. Siz milleti evet çıkmazsa terör artar, terör yaygınlaşır diye tehdide maruz bırakırsanız millet de size ‘Bu teröristlerin ipi sizin elinizde mi?’ der. Bu milletimize kaba, adi, küstahça bir şantajdır. Milletimiz başkanlık eksenindeki 7 Haziran seçimlerinde nasıl sarı kart gösterdilerse, bu referandumda da aynı şey olacaktır” dedi.
“Millet demokrasiye sahip çıkıp hayırlı bir karar verecektir”
“Hayır” çalışması yürütenlere yönelik baskıların artması ve “Hayır” diyenlerin “terörist” ilan edilmesine dair konuşan Altay,
“AKP yöneticisi eski bir bakan ‘Hayır demek 15 Temmuz’a evet demektir’ gibi çok absürt, siyasetin hiçbir etik kuralına uymayan bir açıklamada bulundu. Bu referandumda hayır diyen, hayır çıksın diye uğraşan herkesi terörist ilan edecek idiyseniz bu referanduma ne gerek vardı? Bilakis hayır demek 15 Temmuz’u elinin tersiyle püskürten milletimizin demokrasi aşkının tecellisi demek olacaktır. Tam tersine evet demek tek adam yönetiminin, temel hak ve özgürlüklerimizin anayasal güvenceye bağlı bütün haklarımızın anayasal düzenden çıkarılarak bir kişinin iki dudağının ucuna teslim edilmesi, yeni 15 Temmuzların yaşatılmasına ve yaşanılmasına vesile olur. Bu meselenin parti davasının ötesinde bir demokrasi meselesi olduğunun, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu TBMM’nin varlık sebebinin ortadan kaldırılmasına vesile olacak bu teklife millet meclisine sahip çıkarak, demokrasisine sahip çıkarak hayırlı bir karar verecektir” dedi.