HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş’ın tutuklu olarak yargılandığı davanın duruşması 2. gününde ankara Sincan Cezaevi’nde kurulan duruşma salonuna görülüyor.
Demirtaş’ın savunması 2. günde devam ediyor:
Bir mahkeme bu şekilde davranamaz bize. AİHM kararını tanımıyorsanız bunu açıkça yazın; “AİHM kararı bizi bağlamaz” diyin.
Hiç değilse siz taraf mısınız değil misiniz, buna siz karar vermeseydiniz, 20. Ağır Ceza Mahkemesine gönderseydiniz. “Biz taraflı değiliz” kararını bile siz verdiniz, bir üst mahkemeye göndermediniz. Aleni bir şekilde suç işliyorsunuz.
Size verilmiş yargıçlık görevini; beni, seçmenlerimi ve siyasi kimliğimi tasfiye etmek ve iktidar lehine güç oluşturmak için kullanıyorsunuz. İtirazlarımızı yok sayıyorsunuz.
Görevinizi ve yetkinizi kötüye kullanıyorsunuz. Bizim aklımızla alay edemezsiniz. Ben bunu kabul etmem.
İlk duruşmadan beri ses kaydını istiyoruz, ara karar veriyorsunuz, “ses kaydının çözümü dosyada olduğundan talebin reddine…” Ses benim değil diyorum, ses. Sese itirazım var diyorum, getirmiyorsunuz. Aklımızla alay ediyorsunuz.
AİHM kararını yok sayacaksanız şimdi bir ara karar ihdas edin, “AİHM kararı bizi bağlamaz” deyin, bu mahkemede bir daha ne AİHM’den AİHS’den söz edeceğiz. Böyle, yokmuş gibi davranarak olmaz.
AİHM kararı bağlamayacak idiyse Adalat Bakanlığı neden iki senedir orada savunma yapıyordu?
Benden daha siyasetçi olduğunuz bu kararla ortaya çıktı. Bu duruşma salonunda siyaset yapanın siz olduğu, reddi hakim talebini reddetmenizle ortaya çıktı. Bu salonda en hukukçu bizmişiz.
AİHM kararı buzzz gibi sizi bağlar. Bu karar için hukuk mücadelesi yürüttük, yok sayılmasını kabul etmiyoruz.
Ben, temsil ettiğim iradenin onurunu korumakla yükümlüyüm. Erdoğan’a boyun eğseydim hapiste değil Saray’da olurdum.
Erdoğan’a boyun eğmediğim için buradayım, bu hukuksuzluğa asla boyun eğmem. Siz de bana boyun eğdiremezsiniz. Verdiğiniz kanun dışı ara kararlarla, bu yargılamayı Erdoğan’ın arzu ettiği şekilde sürdüremezsiniz.
Yargılamayı bitirin, bitirmeyin demiyorum bakın. 142 yıl mı isteniyor? 141 yıl verseniz hatırım kalır. Şakam yok, Allah’tan başka da kimseden korkum yok ama onurumu ezdirmem burada size.
Bize saygınlıkla yaklaşılacaksa mahkemeyi el üstünde tutarız. Ama saygısızlığı kabul etmeyiz. AKP mi yargılıyor bizi, yargıçlar mı? AİHM kararını yok saymak, akp yaklaşımıdır.
Size fısıldanan neyse, buna göre davranamazsınız. Nasıl olur da 5 saat yapılan savunmaya 1 cümleyle ret kararı verirsiniz? Gerekçesiz karar nasıl yazıyorsunuz? Gerekçeli yazmanız lazım.
AİHM kararı da geçerli bir neden değilse sizi AKP teşkilatında, toplantıda mı yakalamamız lazım? Bir hakimin siyasi davrandığını başka nasıl ispat edeceğiz? Bundan daha net ispatı nereden getirelim size?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Anayasa Mahkemesinin (AYM) kararını bozabiliyor, değil mi? Yani AYM’den üst bir mahkeme. Başka mahkeme yok ki. Sizin siyasetçi olduğunuza karar verdi. Siz, bu karar yokmuş gibi davranıyorsunuz
AİHM kararını ciddiye aldığınıza dair bir şeyler yazsaydınız… Çok üzücü. Ben onurum kırılmış hissediyorum. Sadece, öyle usul falan değil. Mümkünse bugün bitirip gitmek, bir daha gelmemek isterdim.
Başından beri adil yargılama koşulları yok. Bunu biliyorum da, şu anda üç AKP’li, bir HDP’liyi yargılıyor. Hissiyatım budur. Samimiyetle söylüyorum. Bu da ağrıma gidiyor. Savunma yapma isteğim yok. Delillerim var, sunma isteğim yok.