İSKİ, EN MAĞDUR EDİLEN KURUMUMUZTürkiye’nin yaşadığı ekonomik krizle ilgili çarpıcı rakamlar paylaşan İmamoğlu, “İSKİ, bu anlamda en ciddi mağdur edilen kurumumuzdur. Bu konuda acil bir siyasi görüşme talep ettim. İlgili grup başkanvekilleriyle yapacağım. Eğer bu konuya olağanüstü genel kurulda çare bulunmazsa, hukuk önünde hakkımızı arayacağız. Çünkü bunun anlamı; ‘16 milyon İstanbulluya su verme’ demektir. Bunun anlamı; ’16 milyon İstanbullunun atık suyunu arıtma’ demektir. Yani bugünkü bütçe değerlerimiz 14-15 milyara çıktı İSKİ'de. Geçirilen bütçemiz, 7,5-8 milyar lira. Yani bunu nasıl yöneteceksiniz? Bu olmaz. O bakımdan ekonomi, gerçeklerle konuşuluyor. Tablolar nettir, rakamlar nettir. Manipülasyonu yapmak isteyen dil, onu yapabilir ama o anda yapar. Bir dakika sonra biter onun ömrü ve orada hiçbir geçerliliği kalmaz. O bakımdan rakamlar, fiyatlar, ortamdaki zamlar, bunlar realitedir. Yalan konuşmazlar, gerçekleri yansıtır. Keşke bunları konuşmasaydık ama ülkemizin ekonomisi, bunu bize ne yazık ki konuşturuyor” ifadelerini kullandı.“İSTANBUL’UN SORUNLARINI BİLİYORUM”“Bir başka konu. 3 Kasım'da konuşulan mevzulardan ikisini söyleyeyim size. Bir; ‘Kanal İstanbul'la bu projenin sorunu var mı’ sorusu. Ne kadar mühim? İki; daha hiç başlanmamış, bence başlanamayacak olan üç katlı tünel projesi var biliyorsunuz boğazın altından geçen. Üstünden yol gidiyor, altından yol geliyor, ortasından metro geçiyor diye bir proje. Ben, o projeyi de uzaktan değil, yakından takip ediyorum. Çünkü İstanbul'dayım ben. Sorunlarını biliyorum, TBM'le ilgili imalatın bile iki yıl süreceğini biliyorum. Buna rağmen takip ediyorum. Onun için biz HIZRAY projesini hazırladık, ondan daha rasyonel ve daha gerçekçi proje olduğu için. ‘Bu 3 katlı tünel, bu hatla uyumlu mudur?’ Sorulardan birisi bu. Bir de ‘Kanal İstanbul'la bu proje çakışıyor mu?’ Çünkü giden muhterem Sayın Bakan’ın döneminde yapılan projelerde, orası köprüyle geçilmek istenmiş metroda. Malum oradan bir de D100 karayolunu nasıl alacaksa, 60-70-80 yükseklikten bir de onun köprüsü geçecek.”“ALLAH'IN İZNİYLE ORADA KANAL MANAL OLMAYACAK”“Tabii bunun kamulaştırmaları, teknik zorlukları falan filan… Dedik ki; ‘Ya bu iş hem İstanbul'u yormasın, -ki Allah'ın izniyle orada kanal manal olmayacak- hem de ‘Hadi kanalla da bir sorun olmasın ama aynı zamanda yerin altından devam etsin’ diyerek, biz işi yine yer altından çözdük zaten. Onun da cevabını verdik. Yani dedik ki, ‘Evet, bunun kanalla ilgili bir sorunu yok. Üç katlı sisteminizden de -ister üç katlı yapın ister yapmayın- raylı sistemlerle de çok kolaylıkla entegre olacak bir hat tasarladığımızı onlara verdik ve ispat ettik. Şimdi gelelim bugünkü isteklerine. Bize bu sorulmamasına rağmen, bizim şu anda kesin projelerimiz var. Bunları da hemen teslim edebiliriz; 10-15 gün içinde teslim edebiliriz. Çünkü, zaten hızlı ilerliyoruz orada. Bir an önce ihaleye çıkmak istiyoruz. Bu nasıl bir şey biliyor musunuz? Yani ‘Yanağını öpmek istiyorum’ sözüm ona, soruyor, ‘Yanağın nerede?’ Yani aslında ne öpmeye niyeti var, ne bu işi çözmeye niyeti var. Akıl tutulması. Twitter'la cevap veriyor.”“BANA DÖNMEK ZORUNDA”“Ben saatlerce teknik bilgiye sizi boğarım. Yani Beylikdüzü-Sefaköy'ün hattının maliyetinden, nasıl ihaleye çıkacağından, oranın hangi dış finansmanla daha makul bir çözüme ulaştırılacağından, ihale sistemine kadar; o kadar masadayım. Yahu şunu soruyorum: Size dedim ki, ‘2 kez aradım bu hattın önemini anlatmak için.’ Ve bu başlıkla not bıraktım özel kalemine Sayın Bakan’ın. Dönemedi. Ben, o şahsiyeti isminden dolayı değil, bakanlık makamından dolayı arıyorum. O da bana dönmek zorunda. Niye? Cevap vermek zorunda ya da bir ilgiliyi aramak zorunda. Aratmıyorsa, aşağıdaki görüşen insanların yaptığı işe saygı duymak zorunda. Ve bunun çoktan hazine onayı çıkmalıydı. Avan projeyle niye onay verdiniz Konya'daki projeye? Bizim projemizin fersah fersah gerisinde. ‘Niye verdiniz’ derken, helali hoş olsun, verin. Konya'nın da metrosu olsun, Antep'in de metrosu olsun, İstanbul'un da, İzmir'in de Ankara'nın da. Yani bütün halk, bütün millet, bunun partilisi yok, bunun kasten yapıldığını, bunun bir iş engellemesi olduğunu biliyor.”“ENGELLEYENLERİ AFİŞE EDECEĞİM”“Bu işi gören, aklı selim bir biçimde analiz eden bir akıl var. Umuyorum o akıl, İstanbul'daki sorunları çözmeye muktedir olur. O aklın İstanbul'da da olduğunu biliyorum, hissediyorum. Siyasi görev yaptıklarını da anlıyorum, ama anlamak istemiyorum. O muktedir akılla, ‘Arkadaş, sen nasıl bu hatayı yaparsın’ deyip, Beylikdüzü hattına Hazine onayını ek listede hızlıca çıkarırlar. Ben, bütün arkadaşlarıma söyleyeceğim, bütün metrobüs duraklarına, bütün üst geçitlere yazsınlar bunu. Neyi yazsınlar? ‘Ey halkımız; sizin metroyla buluşmanızı engelliyorlar. Sizin 300 tane yeni metrobüs otobüsüyle buluşmanızı engelliyorlar. Zaten geciktirdiler. Çoktan olurdu onlar. Engelliyorlar.’ Ben bunu bugüne kadar yapmadım, şimdi afişe edeceğim. Bunları her yere yazacağım. Ve insanlarımızın duymasını sağlayacağım.”“BENİM DERDİM, MİLLETİMİZ ZARAR GÖRMESİN”“Ben diyorum ki, inşallah o muktedir akıl, -o da vardır AK Parti'nin içerisinde, ama İstanbul'da ama Ankara'da- bu işe kendi ihtirasını ve şahsi koltuk menfaatlerinin önünde tutarak yapılan hataları inşallah engellerler, mani olurlar. Çünkü bu, siyasi bir kazanım da değil. Ben bunları biliyorum. Ben bu senaryoları yaşadım. Daha yeni Beylikdüzü'nde polis merkezinin açılışında anlattım nasıl engellendiğimizi. Daha önce bir caminin, yine Beylikdüzü’nde son gittiğimizde bir Kur'an kursunun açılışında anlattım. Yani bunları yaptığınız zaman ne Beylikdüzü'nde kazanıyorsunuz ne İstanbul'da kazanıyorsunuz. Ben, Beylikdüzü'nde yüzde 50’yle seçildim. Bu seçimde yüzde altmış üç aldık. İstanbul'u kazandık. Dolayısıyla siyasi bir kazanım yok. Aslında ben onlara iyilik yapıyorum siyaseten şu andaki uyarımla. Ama benim derdim o da değil. Benim derdim, milletimiz zarar görmesin. 16 milyon İstanbulluya birlikte hizmet edelim.”“DEVLETİMİZİN, MİLLETİMİZİN PROJESİ” “Allah aşkına şurada beş tane proje saydım Ben size CHP'nin projesi dedim mi? Der miyim? Bu akıl tutulması. Devletimizin, milletimizin projesi. Yarın 6 ay sonra, fani dünya, kimin olacağı belli olmaz, bir başkası şurada kurdele kesebilir. Milletin projesi. Devletin projesi. O bakımdan bu kirli siyasi akıldan arının, atın şunları çöpe. Bir insan aklıyla, vatandaş aklıyla, devlet insanı sorumluluğuyla sürece bakıp, bu sürece onay verin, destek verin. Biz de sizi alkışlayalım. Bir kez alkışlama fırsatını vermediler bize; 2,5 sene bitti. Bir kez sizi alkışlama fırsatı vermediniz. Bir defa beni davet ettiler. O da davetli miydik, değil miydik? Atatürk Kültür Merkezi; orada da alkışladım. ‘Bravo’ dedim ‘Ne güzel iş yapmışlar.’ Bakan'ı aradım, tebrik ettim, teşekkür ettim. Bir kez davet edildim. Biz de sizi alkışlayalım kardeşim. Zor mu yani memleket adına bunu yapabilmek? Bu kadar mı gözünüz kör oldu? Bu kadar mı vicdanınız karardı? O bakımdan bahane. Efendim o eksiklik, bu eksikmiş. Kulağın nerede? Öpeyim ama yanağın nerede? Böyle bir şey olmaz. Millet bunu anlıyor. Halkımız bunu anlıyor. Akılcı tavra davet ediyorum, milletimiz adına. Nokta.”“‘İHALE YAPTIK’ DİYOR. NE PROJESİ VAR? YOK”- Aynı açıklamada Esenyurt metrosuyla ilgili de bir ifade vardı. ‘4 yıl önce ihalesi yapılmış, yatırım programını alınmış Mahmutbey-Esenyurt metrosuyla ilgili de hiçbir şey yapmadı…’“Siyasi akıl tutulması diyorum ya, işte bu kim biliyor musun? Buradan giden o bürokratın aklı işte. Şimdi bakan ya. Allah aşkına, projesi yok. Biz, projesini bir senede tamamlayabildik. Bir sene sürdü. Projesi yok. ‘İhale yaptık’ diyor. Ne projesi var? Yok. Müteahhide, “Proje var, şunu başlat’ diyeceğimiz proje yok. Arkadaşlarım, bir sene çılgınlar gibi çalıştılar. Parasını bulduk. Sıfır. İlerleme sıfır. İhale; ne ihalesi. Müteahhit hangi ihaleyi aldığını bilmiyor. Müteahhitleri tanıyorlar. Sorsunlar. Ben onlarla masada oturdum, konuştum bunları. Biz başlattık sıfırdan. Bunu bile alkışlayacak ferahlık yok kalbinde, aklı başka yerde. Yani kıskançlıkta. İstanbul'u, neyi, kimden aldık? Saygı duy kardeşim ya. 27 sene önce Sayın Cumhurbaşkanı bu kentte belediye başkanıydı. Şimdi bir başkası var. Ondan sonra Sayın Gürtuna geldi, geçti. Sayın Topbaş geldi, geçti. Allah rahmet eylesin göçtü, gitti. Dünya fani. Öncesi var, Sayın Sözen var, Dalan var, daha eskileri var. Kimler gelip geçmedi ki? Neyin ihtirası bu? Neyin kıskançlığı bu? Oradan da laf atıyor bize yani. O ne biliyor musun? Laf atmak. Yani altına kılçık atmak.”“4 YILIN 1,5 YILI KENDİ DÖNEMİ”“Bir kere utanır insan. Yani matematikman utanır. ‘4 yıl’ demişse -ben okumadım-, 4 yılın 1,5 yılı kendi dönemi. Niye o kendi döneminde 1 metrekarelik iş yapamamış? Niye başlama düzeyi yüzde 0? Yazarken bile kendini ele veriyor demek ki. ‘4 yıl önce yapılmış ihalede bir adım atılmadı’ dediği yerde, biz, göreve gelir gelmez baktık ki projesi bile yok hazır başlanacak. Onları tamamladık. Bir bölümünün parasını bulduk, başladık. TEMA Parkı geçip, hemen ilerisindeki hastanenin oraya kadar giden bölümü tamamlayacak parasını bulduk ve başladık. Bu nasıl bir akıl tutulması? Kendini buradan bile eleveriyor. Sormazlar mı adama, ‘1,5 senedir peki sen ne yaptın? Oturdun burada. Yapılmamış bir işe imza atıp, parasını ödettirdin.”
Güncel
20 Ocak 2022 - 11:51
Güncelleme: 20 Ocak 2022 - 12:23
İmamoğlu'ndan İSKİ uyarısı: Bu "16 Milyon İstanbulluya su verme. " demektir!
Güncel
20 Ocak 2022 - 11:51
Güncelleme: 20 Ocak 2022 - 12:23
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir