YSK (Yüksek Seçim Kurulu) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davası bugün görüldü
YSK (Yüksek Seçim Kurulu) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davası bugün görüldü.
Ekrem İmamoğlu'na destek olmak için binlerce kişi Kartal Neyzen Tevfik Meydanında toplandı. Sultanbeyli CHP İlçe Başkanı Özgür Erdem; 16 milyon insanın iradesinin yargılandığı davanın siyasi olduğunu söyledi. Türkiye'nin geleceğinin çalınmaması için buradayız dedi.Ümraniye CHP İlçe Başkanı Zeynel Kızılkaya; İstanbul'u iki kere kazanan Sayın İmamoğlu'na destek için buradayız. Hükümet seçimle yıkamadığını mahkeme kanalıyla yıkmaya çalışıyor. Haksızlığa hukuksuzluğa karşı bugün İstanbul örgütleri burada. Ne yaparlarsa yapsınlar yıldıramayacaklar, yıkamayacaklar. Bugün buradan ne karar çıkarsa çıksı biz bağımsız Türk yargısına ve hakimlerine inanıyoruz güveniyoruz. Ancak karar ne olursa olsun; esas olan halkın vereceği karardır. En son seçimlerde biz bunu yaşadık 10.000'li farklardan 800.000'li farklara kadar halkın vicdanında verdiği kararı hep beraber gördük. Mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın en önemli karar halkın verdiği karardır. Burada hakkaniyetli bir karar çıkacağına inanıyorum dedi.Adalet yürüyüşüne katılan Veysel Kılıç, Ülkemizde adalet sıfır olmuştur. Bu saatten sonra bu hamur su çekmiyor. Artık ip gerildi kopmak üzeredir. Adalet yok. Hiç kimsenin umurunda değil, hiç kimse duymuyor. Biz çocuğumuzu devlete teslim etmiştik, maalesef bu günün adalet bakanı bir zamanlar şöyle diyordu; Ülkemizin yetiştirdiği ender şahsiyetlerden bir tanesidir ona hoca diyemezsiniz hocaefendi diyeceksiniz. Ne oldu şimdi? Şimdi ben fetöcü oldum sen Allah'ın en iyi kulu mu oldun? 1 paket sigara 35 lira olmuş el insaf, mazot 6 liradan 30 liraya çıkmış el insaf ya, yapamıyorsanız bırakın bu vatandaşı yazık değil mi bu insanlara? Sayın içişleri bakanı sen fetöyü desteklemiyor muydun? Şimdi çıkmış bir askeri öğrenciden rövanş alacağım diyorsun. Neyin rövanşını alacaksın? Gel babası burada, babasından rövanş al. Ben çocuğumu devlete teslim etmiştim. Benim param yok, tahsilim de yok ben devlete çocuğumu teslim etmiştim. İlk defa Üniversiteyle tanışmıştım göklere uçuyordum sevinmekten. Rize'den bir harp pilotu çıkacak diye konuştu.Maltepe İlçe Başkanı Ali Cengiz Erol; Ekrem başkanın duruşması var. Duruşmaya maalesef alınmadık. Hak, hukuk adalet diyoruz ama en doğal yasal hakkımız olan sokaklardaki yürüyüş hakkımız bile gasp ediliyor. Bu hakkımızın gasp edilmesini doğru bulmuyorum. Ben inanıyorum ki hak, hukuk, adalet yerini bulacak. Vicdanlı hakimler var bu ülkede, sağlıklı karar vereceğine canı gönülden inanıyorum ve bu işin içinden başarıyla çıkacağız göreceksiniz. Nasıl ki birinci seçimleri aldık, ikincileri de açık ara farkla aldık bundan sonra bu baskılar arttıkça saflarımızı sıkılaştıracağız. Ve geliyor gelmekte olan diyorum, yolumuz aydınlık olsun. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi dedi.Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek; Bu dava bir demokrasi davası, çünkü bu davada İstanbul seçmeninin, İstanbul halkının iradesini yargılıyorlar. Dün 10 Kasımdı; Cumhuriyetimizin kurucusu değişmez önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü büyük bir minnetle andık. Atamızın bir sözünü vurgulamak istiyoruz. Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin devlet olarak varlığı kabul edilemez. Bugün ülkemiz gerçek bir beka sorunuyla karşı karşıyadır, çünkü devletin temeli olan adaleti çürüttüler. Demokrasiyi katlettiler yerel demokrasiyi de katlettiler. Ama asla unutmasınlar işte il başkanımız da yanımızda o da çok haksız cezalarla karşı karşıya bırakıldı. Siyaset yapmasını hiç bir güç engelleyebildi mi? Üyemizden genel başkanımıza kadar hangi davaları açarsanız açın, hangi cezaları isterseniz isteyin hiç birimize bir milim dahi geri adım attıramayacaksınız. Çünkü bu mücadele adalet mücadelesidir, çünkü bu mücadele demokrasi mücadelesidir, Ekrem başkan için ceza isteyen savcı cumhuriyetin savcısı değildir, sarayın savcısıdır. Ahmak davasını biliyorsunuz; çünkü ahmak bir içişleri bakanı olursa işte ülke bu sorunları yaşıyor, bu davalarla ülkeyi meşgul ediyorlar ama asla unutmasınlar tüm kumpas davaları bir gün gelir mutlaka çöker ve endişeniz olmasın genel başkanımızın vurguladığı gibi bu topraklara adaleti ya getireceğiz, ya getireceğiz dedi.
CHP TBMM Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Engin Altay; Zalimin zulmü varsa, sevenin Allah'ı var denmiş. Bizim de Mustafa Kemal Atatürk'ümüz var. Cumhuriyet Halk Partisi var. Bay Kemal var. Ekrem İmamoğlu var. canan kaftancıoğlu var. Bay Kemal'in adamları var. Velhasıl kutsal emanet Cumhuriyetimizin kutsal bekçileri Cumhuriyet Halk Partililer, korkmaya gerek yoktur, endişeye gerek yoktur. paniğe gerek yoktur. Bunlardan korkup ta bir adım geri vitese takan, bir adım geri atan, diz çöken boyun eğen namert oğlu namerttir. Erdoğan, savcıların, hakimlerin üstünden nefesini çek, yargıyı daha fazla kirletme, bugün senin sayende bir dünya rekoru kırıldı. 24 sayfalık uzman bilirkişi raporu 3 dakikada okundu. Yazıklar olsun 24 sayfayı 3 dakikada okuyup karar veren bir savcının adaletinden bir şey beklersek namerdiz. Herkes şunu bilsin bu ülke kimsenin malı değil ama sahipsizde değil, sahibi sizlersiniz, sahibi Cumhuriyet Halk Partisi, sahibi 85 milyon. Bu devlete ahlakı, adaleti, liyakati egemen kılana kadar Cumhuriyet Halk Partisinin tek bir neferine diz çöktüremeyecekler, içiniz rahat olsun sabredin 6 ay kaldı. 6 ay sonra motorları maviliklere hep beraber süreceğiz. Endişe etmeyin, içiniz rahat olsun. Biz daha ölmedik diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu; Öncelikle bugün Ekrem başkanımızın davasını adalet mücadelesini takip etmek için uzak yollardan İstanbul'un içinden İstanbul'un dışından kalkarak gelen bütün partili yol arkadaşlarıma ve bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sadece Ekrem başkan adına değil, bu ülkede haksız, hukuksuz, adaletsiz, hatta ahlaksızlıklara inat adalete sahip çıktığınız için hepinize sonsuz teşekkür ederim. Grup başkan vekillerimiz, genel başkanlarımız söylediler. Elbette korkmuyoruz. Biz niye korkalım ki ama birileri çok korkuyor. Korktukları da çok belli. Son örneği; değerli yol arkadaşlarım, değerli kardeşlerim. Bir flash bellek modası çıkardılar. Bütün duruşmalarda benim duruşmamda da öyle olmuştu. Bugün Ekrem Başkan'ın duruşmasında da aynı şey yaşandı. Gittiğimiz, gitmediğimiz bütün duruşmalarda tanıklar dinlenmeden savunma hakkı verilmeden. Bilir kişi raporları Rekorlar kitabına girecek hızda okunduğu iddia edilerek, ne hikmetse ceplerinde hazır tuttukları flaş bellekler hemen çıkıyor ve flaş bellekte yazılanlarla suçsuz ama cezalandırılanlar için cezalar isteniyor. Bu korku değil de nedir Allah aşkınıza? Kendine güvenen insan davranışı değildir. Benim bu flaş bellekte yazılı olan senaryonun figüranlarına yazanlarına adı sanı kim olursa olsun hiç kimseye söyleyecek bir sözüm yok. Bizim figüranlarla, emir alıp emir yerine getirenlere işimiz olmaz. Ama bu senaryoyu yazanları akıl, ahlak ve adalet temelinde bir araya gelmiş sizler 6 ay bile kalmadı sandıkta göndereceksiniz. O yüzden ben çok rahatım. O nedenle ben çok mutluyum ve o nedenle sizlerin sayesinde çok umutluyuz. Değerli yol arkadaşlarım hiç sözü uzatmaya gerek yok. Zaman, akıl, ahlak ve adalet üçgeninde adaletin altında hep birlikte inanarak çalışma, çalışma, çalışma zamanı. Onların korkularının onlara ne yaptıracağını biliyoruz. Ama hep birlikte bizler de ne yapacağımızı biliyoruz ve bugün Ekrem başkanımızın davası 14 aralığa ötelendi diyelim, ne olur ne olmaz önemli ama bugün için umurumuzda değil, bu ülkeye adaleti getireceğim. Bir tane çocuk bile yatağa aç girmeyinceye kadar mücadelemi bedeli ne olursa olsun diyen genel başkanımızın izinde ve selamıyla hep birlikte mücadeleyi büyüteceğiz. Korkularının da ecele faydasının olmadığını, sandıklar açıldığında hep birlikte göreceğiz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız diye konuştu.
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz YAVUZYILMAZ; Bunlar tabii teknik konular ve siyasi bir dava olduğu için Türkiye'nin önümüzdeki koşulları aslında bu davanın sonucunu da şekillendirecek diye düşünebiliriz. Ancak adalet yönünden baktığımız zaman bu böyle bir davanın zaten olmaması gerekiyordu. İddianamenin hazırlanması bile gerekirdi. Çünkü ifade özgürlüğü kapsamında söylenen bir söz bağlamından koparılıp bir kişiye söylendiği halde bu çarpıtılarak sanki bir kurula ifade edilmiş gibi zorlama bir iddia ortaya kondu. Dolayısıyla bu iddianamenin içi boş. Zorlama ve siyasi yanı çok fazla ağır basan ve sürecin içine yayılarak adeta topluma bir korku vermeyi amaçlayan bir özelliği var. Tabi tüm bunların farkında olarak biz hem duruşumuzu ortaya koyuyoruz hem de onların bu tip davaları oluşturarak yarattıkları muhalefetin kendi içinde kendisini daha fazla anlatabilme ifade edebilme fırsatını da değerlendirmeye çalışıyoruz. Bunu da vatandaşlarımıza anlatıyoruz. Neticede bu gibi davalar sadece sayın Ekrem İmamoğlu'na değil aynı zamanda sade Türkiye'deki tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını bu şekilde zorlama bir şekilde açılabilir. O nedenle bu sembol yönü itibariyle de bu dava sürecinde bir arada olmak omuz omuza olmak sadece Ekrem İmamoğlu'na değil aynı zamanda 16 milyon İstanbullunun iradesine sahip çıkmak ve 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan vatandaşlarımızın da gelecekteki tüm haklarına da şimdiden sahip çıkmak demektir.
Vatandaşımız oldukça sağduyulu. O nedenle olan biteni de çok iyi görüyor ve değerlendirmesini de yapıyor. Ama nihai değerlendirme bu tip siyasi süreçlerin sonunda mutlaka sandık konulduktan sonra vatandaşımız tarafından verilecektir. Onun da sonucunu hep birlikte göreceğiz. Ancak bunca derinleşen ekonomik kriz ortadayken ve bunun sebeplerini de inatla kendisi yaratan bir iktidar AK Parti iktidarı ortadayken haliyle bunun cevabı, bu siyasi baskılar ve korkutmalar olsa dahi vatandaşımız tarafından en ciddi şekilde verilecektir diyorum diye konuştu.