BDP ve HDP milletvekillerinden oluşan heyet dün İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüştü. Heyet döndükten sonra Öcalan’ın mesajı BDP tarafından duyuruldu: “Çözüm sürecinde geldiğimiz noktada iktidarın salt kendi güvenliğini sağlamaya dönük tek taraflı paketler yaklaşımı demokratikleşme değil, provokatörlüktür. Lazım olan toplumsal sözleşme güvencesiyle yürüyecek bir demokratikleşmedir. Hükümet seçim bahanesine sığınarak meselenin ciddiyetinden uzak bir noktaya savrulmaktadır. Bu tutumunu acilen değiştirmemesi durumunda sürecin bitmesinin en önemli sorumlusu olacaktır. Bunun için acilen müzakere heyetleri oluşturulmalı ve demokratik sözleşme hukuku esas alınmalıdır.”
‘Eli kanlı, kenara atılmış unsurlar’
İşçi Partisi tarafından yayınlanan sorgu kasetlerinin “çözüm sürecini bitirmek ya da itibarsızlaştırmak amacıyla sinsi bir planın parçası olarak montajlandığını” belirten Öcalan şunları kaydetti: “Bağlamından koparılan, bazen de hiç olmayan değişik cümlelerin bir araya getirilmesinden ibaret bu görüntülerin gerçeklikle hiçbir ilgisi yoktur. Bunu yapanlar, emperyalist operasyon merkezlerinin en eli kanlı ve kirli işlerde en çok kullanılarak kenara atılmış olan unsurlarıdır. Burada hedeflenen aslında Türk-Kürt ve diğer bütün halkların barış ve ittifakını engellemektir. Bu montajı yapanlar, dolaşıma sokanlar ve siyaseten savunanlar, varoluşlarını Kürt savaşına ve bu savaşın darbeci mekaniğine bağlayanlardır. Benim bu konudaki temel yaklaşımım en açık haliyle savunmalarımda vardır. Ve başından beri aynı tutarlılık içerisindedir.”
Yakalanışını “uluslararası komplo” diyen Öcalan, mesajının sonunda ‘acilen demokratik barış siyaseti etrafında kenetlenme’ çağrısı yaptı.
Sert mesajın nedenleri
Çözüm sürecinin başından bu yana yaşanan kritik dönemeçlerde hükümete karşı tavır almayan Abdullah Öcalan, bunun karşılığında taleplerinin karşılanmamasından şikayetçiydi. Öcalan, 4. Demokratikleşme Paketi’nin çözüm sürecine ilişkin ilerletici bir düzenleme getirmediği görüşündeydi ancak başak paketlerle taleplerine ilişkin adım atacağı beklentisindeydi. 5. pakette de Terörle Mücadele Kanunu’nun tamamen kaldırılması ve KCK’lıların tahliyesini sağlayacak ceza ve infaz indirimlerinin yapılması başta olmak üzere beklentiler karşılanmadı. Öcalan ayrıca, son görüşmelerde çözüm sürecinin yasal dayanağını oluşturacak bir yasanın çıkarılması ve hukuki alt yapısının sağlanması konusunu ısrarla gündeme getirmişti. Bunun yanı sıra, bir süredir gazeteciler, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile görüşmek istediğini söyleyen Öcalan, iki hafta önce Leyla Zana’yla görüşmüş veBDP’den bu görüşmelerin devamının geleceği açıklanmıştı. Bu yüzden kulislerde adaya gidecek gazetecilerin ve Akil İnsanlar’ın belirlendiği dahi konuşulmaya başlandı. Ancak hükümetin seçimden önce bu tür ziyaretlerin yapılmayacağını açıklaması da beklenti içindeki Öcalan’ın tepkisine neden oldu. (KEMAL GÖKTAŞ Vatan)
AYNI HEYET GÖRÜŞTÜ
BDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder dün yine İmralı’ya gitti. Daha önce heyet ile Öcalan’ın fotoğrafları yayınlanmıştı.
Gazetecilere seçim öncesi İmralı yok
Başbakan Yardımcısı Atalay, Abdullah Öcalan’ın yayınlanan video görüntüleriyle ilgili, “Belki bunun devamı da gelebilir. Ama şunu söyleyeyim, çok etkili bir şey değil” dedi. Atalay, şöyle devam etti: “Görüşmelerimiz devam ediyor. Bütün kanallar açık. Diyaloglar sürüyor. Adaya gitme, gazeteciler falan konusu seçim öncesi gündemimizde olmayacak ama adaya gitme devam ediyor...”
‘Eli kanlı, kenara atılmış unsurlar’
İşçi Partisi tarafından yayınlanan sorgu kasetlerinin “çözüm sürecini bitirmek ya da itibarsızlaştırmak amacıyla sinsi bir planın parçası olarak montajlandığını” belirten Öcalan şunları kaydetti: “Bağlamından koparılan, bazen de hiç olmayan değişik cümlelerin bir araya getirilmesinden ibaret bu görüntülerin gerçeklikle hiçbir ilgisi yoktur. Bunu yapanlar, emperyalist operasyon merkezlerinin en eli kanlı ve kirli işlerde en çok kullanılarak kenara atılmış olan unsurlarıdır. Burada hedeflenen aslında Türk-Kürt ve diğer bütün halkların barış ve ittifakını engellemektir. Bu montajı yapanlar, dolaşıma sokanlar ve siyaseten savunanlar, varoluşlarını Kürt savaşına ve bu savaşın darbeci mekaniğine bağlayanlardır. Benim bu konudaki temel yaklaşımım en açık haliyle savunmalarımda vardır. Ve başından beri aynı tutarlılık içerisindedir.”
Yakalanışını “uluslararası komplo” diyen Öcalan, mesajının sonunda ‘acilen demokratik barış siyaseti etrafında kenetlenme’ çağrısı yaptı.
Sert mesajın nedenleri
Çözüm sürecinin başından bu yana yaşanan kritik dönemeçlerde hükümete karşı tavır almayan Abdullah Öcalan, bunun karşılığında taleplerinin karşılanmamasından şikayetçiydi. Öcalan, 4. Demokratikleşme Paketi’nin çözüm sürecine ilişkin ilerletici bir düzenleme getirmediği görüşündeydi ancak başak paketlerle taleplerine ilişkin adım atacağı beklentisindeydi. 5. pakette de Terörle Mücadele Kanunu’nun tamamen kaldırılması ve KCK’lıların tahliyesini sağlayacak ceza ve infaz indirimlerinin yapılması başta olmak üzere beklentiler karşılanmadı. Öcalan ayrıca, son görüşmelerde çözüm sürecinin yasal dayanağını oluşturacak bir yasanın çıkarılması ve hukuki alt yapısının sağlanması konusunu ısrarla gündeme getirmişti. Bunun yanı sıra, bir süredir gazeteciler, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile görüşmek istediğini söyleyen Öcalan, iki hafta önce Leyla Zana’yla görüşmüş veBDP’den bu görüşmelerin devamının geleceği açıklanmıştı. Bu yüzden kulislerde adaya gidecek gazetecilerin ve Akil İnsanlar’ın belirlendiği dahi konuşulmaya başlandı. Ancak hükümetin seçimden önce bu tür ziyaretlerin yapılmayacağını açıklaması da beklenti içindeki Öcalan’ın tepkisine neden oldu. (KEMAL GÖKTAŞ Vatan)
AYNI HEYET GÖRÜŞTÜ
BDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder dün yine İmralı’ya gitti. Daha önce heyet ile Öcalan’ın fotoğrafları yayınlanmıştı.
Gazetecilere seçim öncesi İmralı yok
Başbakan Yardımcısı Atalay, Abdullah Öcalan’ın yayınlanan video görüntüleriyle ilgili, “Belki bunun devamı da gelebilir. Ama şunu söyleyeyim, çok etkili bir şey değil” dedi. Atalay, şöyle devam etti: “Görüşmelerimiz devam ediyor. Bütün kanallar açık. Diyaloglar sürüyor. Adaya gitme, gazeteciler falan konusu seçim öncesi gündemimizde olmayacak ama adaya gitme devam ediyor...”