Nergiz’in Kaleminden
Zaman değişti. İnsanlar değişti. Ama en çok da gençler değişti…
Bugünün gençleri, aileyi yük, sevgiyi kısıtlama, sorumluluğu da özgürlüğe engel sanıyor.
Evlenmeyi, içmeyi, geç saatlerde eve gelmeyi, ailesinden uzak bir yaşam kurmayı “mutluluk” zanneden bir nesil yetişiyor.
Oysa mutluluk, bir evde birlikte gülmekle, bir sofrada aynı ekmeği paylaşmakla olurdu.
Şimdi herkesin derdi “ben”… “Biz” çoktan unutuldu.
Kızlar yemek yapmayı bilmiyor, ev temizliğini yük olarak görüyor.
Anne, onlar için artık bir rehber değil; adeta bir hizmetçi gibi görülüyor.
Erkekler desen, sorumluluk almaktan kaçıyor, çalışmayı sevmiyor, emek vermeden sahip olmayı istiyor.
Ne dayanışma kaldı, ne saygı, ne de emek…
Empati yoksunu, duygusal olarak kopuk, bencil bir gençlik büyüyor gözümüzün önünde.
Ne anne babanın emeğini düşünüyorlar, ne de bir gün onların da aynı yalnızlığı yaşayabileceklerini…
Sanıyorlar ki özgürlük, bağsız yaşamak demek. Oysa bağ kurmadan insan olunmuyor.
Bir gün hayatın yükü omuzlarına bindiğinde, o “önemsiz” dedikleri aile ellerinden tutmayınca, belki o zaman anlayacaklar…
Ama o zaman da çok geç olacak. Çünkü bazı değerler, bir kez kaybedildi mi bir daha geri dönmüyor.
Bizim görevimiz hâlâ vazgeçmemek.
Sevgiyi, saygıyı, emeği ve aile olmanın değerini hatırlatmak.
Çünkü bu ülkenin geleceği, sadece zeki değil; vicdanlı ve sorumluluk sahibi gençlerle mümkün





