7 Haziran genel seçimleri sonrası oluşan siyasi yapı Türkiye’de bir koalisyon hükümeti kurulmasını mecbur kıldı. Türk halkının yüzde altmışının desteklememesi sonucu AKP’nin 13 yıl süren tek başına iktidarı sona erdi. Demokrasiyi içselleştirmiş toplumlarda işin doğası gereği geçtiğimiz dönem muhalefette olan üç partinin anlaşarak bir hükümet kurması beklenir. Ne var ki MHP’nin daha ilk günden ‘’HDP’nin olduğu hiçbir hükümette yer almayız’’ tutumu AKP’siz bir hükümeti imkansız hale getirdi. Geçtiğimiz günlerde vefat eden 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ‘’Demokrasilerde çareler tükenmez’’ sözü bu gibi durumlar için söylenmiş bir söz. Peki üç parti bir araya gelip hükümeti kuramıyorsa geriye AKP’nin başbakanlığında iki partili bir koalisyon seçeneğinden başka seçenek kalmıyor. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla uluslararası ve ulusal sermaye Büyük Koalisyon adı altında AKP-CHP hükümetini istiyor. Bunda en önemli etken AKP’nin iktidara geldiği ilk dönem uluslararası sermayenin Kemal Derviş aracılığı ile uygulama koyduğu ekonomik programı uygulaması ve CHP’nin seçim öncesi Kemal Derviş’e dışarıdan bakanlık teklifi yapması. Ama 13 yıldır birbirlerine söylemedik söz bırakmayan bu iki partinin seçmenleri de birbiriyle çok ayrışmış durumda. MHP’ye gelince AKP’ye karşı her ne kadar sert söylemli bir muhalefet yapmış olsa da geçtiğimiz 13 yılda kritik oylamalarda AKP ile ortak hareket etti ve en son TBMM meclis başkanlığı seçiminde gösterdiği tutumla AKP’li İsmet Yılmaz’ın meclis başkanı seçilmesini sağladı. Bu da yetmezmiş gibi Deniz Baykal’ı desteklememelerini ‘’Bize dinsiz partinin adayını seçtiniz diyeceklerdi’’ gibi hiçte hoş olmayan ve toplum vicdanını yaralayan bir çıkış yaptı. AKP’ye oy veren seçmenlerin içinde hatırı sayılır oranda eski ülkücülerin olduğunu ve MHP’ye oy veren seçmenlerin içinde ciddi oranda muhafazakar seçmen olduğunu düşünürsek en iyi anlaşabilecek partilerin AKP-MHP olduğu gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Ne var ki bu iki partinin anlaşamadığı en önemli konu ‘’Çözüm süreci’’ MHP bu sürecin derhal sonlandırılmasını isterken AKP birilerine verdiği sözü yerine getirmek ve iktidarını devam ettirmek için çözüm sürecinden taviz veremez bir noktada bulunuyor. Kimsenin dile getirmediği bir başka seçenek AKP-HDP hükümeti. Belki de en kolay ve en sorunsuz kurulacak bir hükümet çıkış noktası da ‘’Barış ve demokratikleşme’’. 13 yıl süren AKP iktidarında İmralı görüşmeleri ve Dolmabahçe toplantısı gibi olayları hatırlayacak olursak zaten bir ‘’Örtülü Koalisyon’’ olduğunu görürüz. Son olarak bana göre en rahat parti AKP’dir. AKP İstediği partiyle hükümeti kurar bu noktaya gelmesinde MHP’nin ciddi katkısı vardır.