Kendine 'Gazeteci' diyen ve ortalıkta dolaşan ahmaklar...
Sokakta gazete satarak başladığım mesleğimde, muhabir olarak üstlendiğim sorumluğu o günün şartlarında alnımın akıyla başardım.
Allah'a şükürler olsun ki; nokta kadar menfaat için eğilmeden, İstanbul'da istikrarlı bir gazete, dergi ve web tv'nin başında mesleğimi alnımın akıyla yapmaktayım.
Şahsımın gazeteciliğini sorgulayan bazı ahmaklar şunu unutmasınlar ki; daha düne kadar, yanımda olmak ve web tivimde program yapmak için yalvaranlar, kuruluşumun gücünü kullanmak koşulu ile siyasetcilere yağdanlık yapmanın gayreti içindeydiler.
Türkiye'nin metropol kenti İstanbul'da on yılı aşkındır. Günedoğuşhaber Gazetesi, Anadolu Lıfe Dergisi ve doguştv ile hiç bir kurum, kuruluş ve siyasetciye sırtımızı dayamadan her geçen daha da büyüyerek doğru bildiğimiz yolda yürümekteyiz.
Gazeteciliğin yüz karası olarak ortalıkta dolaşan, yetişemedikleri ciğere mundar diyenlere, beslendikleri siyasetcilerin bültencileri olarak dolaşanlara ' 31 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimler öncesi yeni görevler tevdi edilmiş sahipleri tarafından.
Mesleğini onuru ile yapan, çok güç şartlarına rağmen ilkeli duruşlarıyla saygınlık kazanan arkadaşlarım bir bayan olarak tırnağımla kazıyarak ayakta tuttuğum müessemden dolayı şahsımla ve arkadaşlıgımla gurur duymaktalardır. Bende doğru ve ilkeli duran arkadaşlarımla gurur ve onur duymaktayım.
Doğuş Medya Grubu, Anadolu Yakası'nda örnek gösterilen bir kurumdur. Lafla, sözle değil, Türkiye'nin saygın Üniversiteleri, İş dünyası ve Türkiye'nin yönetimine talip olan siyasetçilerin verdiği plaketlerle ispatlamıştır.
Sözüm her alanda olduğu gibi içimizde de son günlerde mantar gibi türeyen, mesleğimizle ilgi ve alakası olmadığı halde kendi kendini 'Gazeteci' diye lanse eden bültenciler ile beslemeleredir.
Mesleğimizin yüz karaları olarak aramızda dolaşan bu ahmak takımı kendisine bir görev üstlenmiş. Yalakalığını yaptığı bir siyasi partinin toplantısına gazetecileri davet ediyor. Doğuş Grubu için ise ' Öyle bir yayın kurluşu var mı' ? diyor...
'GAZETECİĞİM' diye ortalıkta dolaşan ahmak, ' Doğuş Grubu'na bir süre önce gelen, birlikte çalışmayı teklif eden, program yapmak isteyen sen
hakkımızda konuşma hakkını sana kim verdi?
O küçük beyninle, aklın sıra. Bağlı olduğun başkanına yaranacağını sanıyorsan yanılıyorsun. Bizi bize değil, sen ortalıkta yokken bizim haber sayfalarımıza taşıdığımız sahibine sor...
Bak etrafında ki; meslektaşlarımıza nasılda mücadele veriyorlar, alınlarının akıyla kazanıyorlar. Yanında çalıştırdıklarının maaşını alınların teri kuramadan ödüyorlar.
Tavsiyem asla ve asla yetişemediğin ciğer'e mundar deme, hakkımızda konuştukların biliyorlar kimin gazeteci, kimin ne olduğunu...
Sonra aralarından biri çıkar der ki; 'siz daha düne kadar kankaydınız. Kim o dedğin, Doğuş Grubu ile ortak proje yapacaktın. Ne oldu da bugün onları yok sayıyorsun' diye sorarlarsa mahcup olursun!